Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Otilia: " Türk insanlarını çok seviyorum... "

Söylediği “Billionera” şarkısı ile dinlenme sayısı 500 milyonu geçerek dünyaca tanınan Otilia, şimdilerde çıkardığı “Prisionera” ile yine hit olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. 3 kelimeyle Otilia nasıl biri? Otilia: Duygusal ve hassasım. Bir de zamanlama benim için çok önemli. Türkiye'deki ilgiyi nasıl buluyorsun? Proje teklifleri geliyor mu? Otilia: Benim için inanılmaz, çok mutluyum. Türk insanları beni seviyor ve be n de onları çok seviyorum. Özellikle Muhteşem Yüzyıl'ın Süleymanı'nı da çok seviyorum. Müzik yolculuğun nasıl başladı? Otilia: 3 yaşındayken şarkı söylemeye başladım. Benim yolum bu olacak, ben sanatçı olacağım dedim. Hayatımın amacı tamamen bu. Kendimi geliştirmek için dersler almaya başladım ve müzik için herşeyi yaptım. İleriye dönük hedeflerin neler? Otilia: Belli bir hedefim yok. Sadece dünyadaki tüm insanlara müziğimi duyurmayı ve onları mutlu etmeyi istiyorum. Sinan Akçıl'ın sana ve müzik kariyerine etkileri
En son yayınlar

Sanjay Kapoor : " Rolü kendime çok yakın buldum "

Hindistan'ın önemli aktörlerinden Sanjay Kapoor ile kısa ve keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Nazlı Çiçek:   Hayatınızdaki en büyük güç nedir? Sanjay Kapoor: Ailem, kendime inancım ve sabır. Nazlı Çiçek: Oyuncu ve yapımcı bir aileden gelmenize rağmen mesleğe geç başlamanızdaki etken neydi? Sanjay Kapoor: Benim hedefimdeki odak noktam aktör olmak. Nazlı Çiçek: Sizi en iyi tanımlayan cümle nedir? Sanjay Kapoor: İşler zorlaştığında zor olanı başar. Nazlı Çiçek:  Türkiye'de reyting rekorları kıran Aşk-ı Memnu dizisinin Hindistan uyarlamasında yer alıyorsunuz. Rolü seçerken sizi etkileyen, kabul etmenizdeki sebep neydi? Sanjay Kapoor: Senaryonun içeriğini sevdim. Ayrıca rolü de kendime çok yakın buldum. Ailesine sahip çıkan dürüst, başarılı ve erdemli bir adam. Ayrıca çok zengin olmasına rağmen çok ayakları yere basan biri. Role uygun olduğumu düşündüm ve rolün tam hakkını vermeye çalışıyorum. ( Aşk-Memnu'nun uyarlaması olan Dil Sambhal Jaa Zara

Evren Göz Röportaj

Nazlı Çiçek: Muhabir olmaya nasıl karar verdin? Evren Göz: Muhabir olmaya iletişim fakültesinden mezun olduktan sonra iletişime ve spora olan ortak ilgilerime uygun bir meslek dalı olduğundan karar verdim. Zorlayacı yanları elbette ki var, özellikle transfer dönemlerinde haber değeri yüksek çok fazla olay oluyor ve bunları yakından takip edip en doğru biçimde yansıtmanız gerekiyor. Ancak büyük camiaların transfer gündemleri her zaman değişkenlik gösterebiliyor ve bir hafta önce verdiğiniz haber kısa sürede değişebiliyor. Nazlı Çiçek: Temiz ve dürüst haber yapabilmek çok önemli. Seni takip eden futbolseverler de bu işi hakkıyla yaptığını düşünüyor. Bununla ilgili ne söylemek istersin? Evren Göz: Evet, bence muhabirliğin en kilit noktası doğru haber vermek. Dünyada en büyük sektörlerden birisi futbol ve özellikle ülkemizde insanların bu oyuna duygusal bağları var bu yüzden vereceğiniz her haber çok önemseniyor. Doğru haber verdiğinizde bir noktadan sonra taraftarın güv

Behzat Uygur

Küçükken Galatasaray'ın altyapısında oynamışsınız.Oyunculuğun yanı sıra tekrar futbolun içinde yer almayı düşünüyor musunuz? Behzat Uygur: Profesyonel olarak futbol oluşumunun içinde yer almayı düşünmüyorum.Ama bana gelen bir teklif üzerine alt yapıda çocuklara destek olabilecek,yardım olabilecek ya da yöneticilere destek olabilecek ya da futbolculara destek olabilecek,sanatla iç içe koyabileceğimiz bir platform oluşturabilirsek böyle bir şeyin içinde yer alabilirim.Ama ben bir kulüp yöneticiliği yapayım gibi birşey düşünmüyorum.Çünkü benim yapımdaki bir insanın orada çok fazla durabileceğini sanmıyorum.O yüzden de düşünmüyorum.Türkiye'de futbolun iyi bir eğitime ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.Bahsettiğim meşin yuvarlakla ilgili eğitimden bahsetmiyorum.Hayatın içinde yardımcı olabilecek,insanların karşısına geçtikleri zaman yöneticiler,futbolcular,teknik adamlar onlarla nasıl iletişim kuracakları konusunda destek olunabilecek bazı şeylerin çoğunluğa ihtiyacı var futbol dünyas

Oniel Anubis

Nazlı Çiçek: İspanyolun güzel ritmini çok seven biri olarak müziğini geç tanıdığımı düşünüyorum.Seni daha iyi tanıyabilmemiz için bize kendini anlatır mısın? Oniel Anubis: Kültürümüzü beğendiğine sevindim:) Adım Oniel Rosario,müzik dünyasında Oniel Anubis diye bilinirim.Ben müzikal kuralları takip etmeyen ve klişe olmayan müzik oluşturmayı seven rastgele bir adamım. Nazlı: Lisede edebiyat ve şiir okumanda  yapmak istediğin müziğin etkisi var mı? Oniel: Elbette! Müziğe başladığımda,hiç bir şey söylemeden sadece konuşuyordum.Mesajsız bir avuç kafiyeli cümleler.Şiir bana temelinde bilinçaltı mesajları ile birlikte kafiye yapabilme ilhamı verdi. Nazlı: Daha sonra lise arkadaşınla birlikte yerel kulüplerde sahne almaya başlamışsın.O zamanlarda hedefin neydi ve şuan hayal ettiğin yerde misin? Oniel: O zaman,tam olarak hayatta ne yapmak istediğim hakkında kafam çok karışıktı.Müzik işinde bilgi eksikliği,beni hobi olarak bunla ilgilenmemi sağladı,yani hedefsiz.Ama şimdi şans bana güldü.B

MUSTAFA YAZICIOĞLU

Kendinizi nasıl tanımlarsınız? Mustafa Yazıcıoğlu: İşkolik,başka hiçbir özelliğim yok..Bir de inatçıyımdır ama iş konusunda,çok inatçıyımdır hemde.Özel hayatımda değilimdir ama,iş konusunda çok detaycıyımdır. O zaman iş ve özel hayat diye ikiye ayırabiliyor muyuz Mustafa Yazcıoğlu’nu? İkisini de bu yönleriyle değerlendirdiğimizde nasıldır? M.Y : Özel hayatımda çok sakinim ben,hatta pasif bile diyebilirim.Neden? Aslında bunun bile temeli işe dayanıyor.Çünkü çok yorucu bir iş.Günde bazen 20 saat stüdyoda kalıyoruz.Özel hayatımda çok koşturmaca istemiyorum o yüzden,sakinliği tercih ediyorum. Kariyerinizdeki dönüm noktası nedir? Başarınızı nasıl tanımlarsınız? Şans ve yetenek olarak mı yoksa her insan bu işi yapabilir mi? M.Y :  Her insan yapar mı bilmiyorum,yapabilir gibi geliyor.Dışardan baktığım zaman yapamıyorlar.Çokta yapılabilir bir iş değil bu.Bunun sebepleri yetenek,onun dışında çalışma koşulları var.Çok hevesli olup,hakikaten yetenekli olup da çalışma koş

Özlem Yıldız Röportajı

Nazlı Çiçek:  Günlük yaşantınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız? Özlem Yıldız:  Sabahları 9-9.30 gibi uyanırım,kahvaltı ederim ve gazetelerimi okurum.Eğer herhangi bir programım yoksa bütün günümü ve enerjimi oğlum Demir'e harcarım.Oyunlar oynarız beraber,koltukların tepesinde zıplama falan derken akşam 8'i bulur.Akşam yemeği,internet derken 12'de benim için gün biter.Hafta içi bu şekilde rutin geçer.Haftasonlari ise yemek ve sinema programları ile geçiyor,çok özel birşey olmadığı sürece gece dışarı çıkmıyorum.Sakinliği tercih ediyorum. Nazlı Çiçek: Sunuculuk dışında hangi mesleği yapmak isterdiniz? Oyunculuğa ağırlık vermeyi düşündünüz mü?  Özlem Yıldız:  Oyunculuk denemediğim birşey değil.Dizilerde oynadım,sinema filmim var.Ancak oyunculuğun saatleri çok esnek ve yorucu yine de beni etkileyen bir proje olursa düşünebilirim.Ama tv programı yapmak beni daha yansıtan bir durum. Nazlı Çiçek:  Proje seçimi yaparken özellikle dikkat ettiğiniz noktala